top of page

Taksirle Yaralama Suçu Nedir? Unsurları, Cezası ve Şikâyet Süresi

  • Yazarın fotoğrafı: Deniz Çınar
    Deniz Çınar
  • 12 Haz
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 19 Haz

Giriş

Taksirle yaralama suçu, en çok trafik kazaları, iş kazaları ve sağlık hizmetleri sırasında gündeme gelen ceza hukuku konularındandır. Bu yazıda Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesi çerçevesinde taksirle yaralama suçunun unsurlarını, cezasını, bilinçli taksir hâlini ve şikâyet koşullarını hukuki dayanaklarıyla birlikte ele alıyoruz.


Taksirle Yaralama Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca, bir kişinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı sonucu başka bir kişinin bedensel bütünlüğünün zarar görmesi hâlinde taksirle yaralama suçu oluşur. Buradaki “taksir”; failin öngörmesi gereken bir neticeyi istemeden gerçekleştirmesidir.

Kanun metni (TCK m.89/1):

“Taksirle bir başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”

Taksirle Yaralama Suçunun Unsurları

  1. Hukuka Aykırı Fiil: Dikkatsizlik, tedbirsizlik veya mesleki ihmal gibi özen eksikliği.

  2. Mağdurun Yaralanması: Fiziksel veya zihinsel bütünlükte bozulma.

  3. İlliyet Bağı: Fiil ile zarar arasında doğrudan bir nedensellik ilişkisi.

  4. Failin Kusuru: Taksir biçiminde gerçekleşen ihmal.


Taksirle Yaralama Suçunun Cezası

TCK m.89/1’e göre ceza 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Ancak aşağıdaki nitelikli hallerde ceza artar:

  • Kemik kırığı varsa: Olayın ağırlığına göre ceza artırılır (TCK m.89/2).

  • Duyu kaybı, konuşma bozukluğu, gebe kadının çocuğunun düşmesi gibi ağır sonuçlar: Cezada önemli artış öngörülür (TCK m.89/3).

  • Bilinçli taksir (m.22/3): Failin neticeyi öngörmesine rağmen “gerçekleşmeyeceğini düşünerek” harekette bulunması hâlidir; ceza artırılır.

  • Birden fazla kişinin yaralanması ya da kamu görevinin kötüye kullanılması: Cezai sorumluluk artar (TCK m.89/4).


Şikâyet Süresi ve Soruşturma Usulü

Taksirle yaralama suçu, kural olarak şikâyete tâbidir.Mağdurun 6 ay içinde şikâyetçi olması gerekir. Ancak;

  • Bilinçli taksir,

  • Kamu görevlisinin görevi sırasında bu suçu işlemesi,

  • Toplumsal zarar tehlikesi doğuran durumlar gibi hallerde şikâyet aranmadan re’sen soruşturma yapılır.


Yargıtay Kararı ile Açıklama

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1342 E. – 2019/3241 K. sayılı kararında:

“Yaya geçidindeki yayaya çarpmak suretiyle kemik kırığına sebep olunması, failin dikkat ve özen yükümlülüğüne açıkça aykırı davranışının bir sonucu olarak değerlendirilmiş, bilinçli taksir kapsamında cezalandırılması gerektiğine hükmedilmiştir.”

Avukat Desteği ve Hukuki Süreç

Taksirle yaralama suçu kapsamında yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda failin ya da mağdurun etkin şekilde temsil edilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adil yargılama sürecinin sağlanması açısından büyük önem arz eder. Cezai yaptırımlar dışında, mağdurun maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı da bulunduğundan, bu süreçte uzman bir ceza avukatıyla çalışılması tavsiye edilir.


Ücretsiz Ön Görüşme Talepleri İçin:


Son Yazılar

Hepsini Gör
Denetimli Serbestlik Bozulursa Ne Olur?

Hükümlülerin cezaevinde geçirmeleri gereken süreyi denetimli bir şekilde dışarıda tamamlamalarını sağlayan denetimli serbestlik , belirli...

 
 
 

Yorumlar


© 2025 Tüm Hakları Saklıdır | Av. Mert Deniz Çınar

📍 Marmara Sk. No : 4 / 13 Çankaya/ANKARA

 


📞 0537 824 0392  

 


✉️ avmertdenizcinar@gmail.com  

bottom of page